Erdoğan: Türkiye için çalışan, hiçbir şirketimizi bunların insafına terk etmeyeceğiz

Ankara, 26 Mart (Hibya) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye için çalışan, 85 milyon için üreten, Türk ekonomisine katma değer sağlayan hiç kimseyi, hiçbir şirketi boykot çağrıları yapanların insafına terk etmeyeceklerini vurguladı.

Erdoğan: Türkiye için çalışan, hiçbir şirketimizi bunların insafına terk etmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Emekçiler ile İftar Buluşmasında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Döktükleri alın teriyle bu ülkeye değer katan tüm çalışanlarımıza, bütün işçi kardeşlerime sevgilerimi gönderiyorum. 

Bugün aynı zamanda bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir Gecesini de idrak ve ihya ediyoruz. Semadan rahmet ve bereketin yağdığı bu mübarek gecenin sizlere, milletimize ve İslam alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bu mukaddes günlerin Filistin başta olmak üzere dünyanın başka yerlerinde izzet mücadelesi veren tüm mazlumların zaferine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını temenni ediyorum.

Emek, alın teri ve helal kazanç bizim kültür ve değerlerimizin merkezinde yer alır. Bu kavramlar bizim adaletle, refahla, hakkaniyetle dolu tarihimizin adeta köşe taşları olmuştur. Tarihimiz nice hasletlerle, erdemlerle, güzelliklerle doludur. Bizde bu mirasa sahip çıkarak, göreve geldiğimiz günden beri çalışanın hakkını vermeye, adil bir çalışma iklimi inşa etmeye gayret ettik.

İşçilerimizin, memurlarımızın, sendikalarımızın ve tüm çalışanların şartlarını iyileştirmek ve refah seviyelerini yükseltmek için çaba harcadık. Yasa ve mevzuat değişikliklerinden sendikal haklara, istihdam politikalarından fırsat eşitliğine, iş sağlığından sosyal güvenliğe, çalışma hayatının tüm kesimlerini kuşatan reformlar yaptık.

Son dönemde devrim niteliğinde adımlar attık. Millete kan kusturan tek parti faşizmin yasakladığı 1 Mayıs’ı Emek ve Dayanışma Günü olarak resmi tatil ilan ettik. Çalışanlarımızın daha emniyetli koşullarda çalışmalarını temin etmek için İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu çıkardık. Sendikaların kuruluş şartlarını kolaylaştırdık.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununu revize ederek iyileştirdik. Toplu sözleşme sistemini genişlettik. Sendikal güvenceleri ve grev hakkını biz güçlendirdik. Kamu görevlilerimize toplu sözleşme hakkı tanıdık.

Toplu sözleşme ikramiyesini yeniden biz yürürlüğe koyduk. Kamuda başörtüsü yasağını kaldırarak kadınların çalışma hayatındaki hak ve özgürlüklerini garanti altına aldık. Kamu çalışanlarımız artık Cum İzni ve Hac İzni gibi haklardan etkin şekilde yaralanabiliyor. Maaş artışları, disiplin hakkı, refakat izni, 3600 ek gösterge ve ek ödemeler gibi bu alanlarda yaptığımız düzenlemelerle memurlarımızın çalışma ve özlük haklarını iyileştirdik.

2025 yılı Ocak ayı itibarıyla enflasyon farkıyla birlikte memur maaşlarına yüzde 11,54 oranında zam yaptık. Böylece 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını 2025’te 43 bin 726 liraya yükseltmiş olduk. Bu rakamlarla birlikte 2002’den bugüne en düşük memur maaşı reel olarak yüzde 266 oranında, nominal olarak ise yaklaşık 112 kat arttı.

Ağustos ayı içerisinde toplu sözleşme sürecini başlatacağız. Kamu görevlilerimizin sorunlarını 23 yıldır olduğu gibi yine yapıcı bir anlayışla çözüme ulaştıracağız.

Bir önceki yıla göre yüzde 30 artış yapılan asgari ücreti gelir vergisinden muaf tuttuk. İşverenlere sağladığımız asgari ücret desteğini sürdürüyoruz. Emeklilerimizin ikramiye ve banka promosyonu gibi yeni haklardan istifade etmelerini sağladık.

Geçmişte ilaç ve hastane kuyruklarında ömür tüketen vatandaşlarımızın tüm sorunlarını giderdik. Sağlık ve sosyal güvenlik sistemini sorunsuz şekilde işler hale getirdik.

Sorumsuz boykot çağrılarıyla, tüccarın işiyle oynayan, işçinin ekmeğiyle oynayan, sanayici, girişimciyi adeta batırmak için çabalayan muhteris siyasetçilere prim vermeyeceğiz.

Türkiye için çalışan, 85 milyon için üreten, Türk ekonomisine katma değer sağlayan hiç kimseyi, hiçbir şirketimizi bunların insafına terk etmeyeceğiz.

28 Şubat’ta sermayeyi renklerine ayıranlar nasıl kaybetmişse bugün de medya kuruluşlarını, şirketleri, firmaları isim isim verip açıkça tehdit edenler, ülkesini yurt dışına şikayet edenler de kaybedeceklerdir.

Onlar ne yaparsa yapsın bizler Türkiye Yüzyılına giden yolda büyük ve güçlü Türkiye’yi hep birlikte, el ele vererek inşa edeceğiz.

Ana muhalefetin başındaki zat tüm medya gruplarını batıya şikayet ediyor. Başka gidecek, çalacak kapı bulamadın mı? Bu gençleri sokağa dökmek sana hiçbir şey kazandırmayacağı gibi kaybettirecektir.

Bizim kültürümüzde, hayatımızda bu tür bir anlayış kesinlikle yoktur. Bunların eline bizi düşürmesin.

Gelecek hafta tüm okullarımız ikinci ara tatillerine giriyor. Ara tatilin olduğu pazartesi ve salı günleri aynı zamanda Ramazan Bayramı tatilinin ikinci ve üçüncü günlerine denk geliyor. Ailelerimiz çocuklarıyla doya doya vakit geçirsin, bayramı aileleriyle birlikte huzurla sevinçle idrak etsin istiyoruz. Bu amaçla kamu çalışanlarımız için bayramı takip eden 3 günlük süreyi de idari izin kapsamına aldık. 2-3-4 Nisan’da kamu çalışanlarımız idari izinli sayılacak. Böylece milletimiz toplamda 9 günlük tatil yapma imkanına kavuşacak. Hayırlı uğurlu olsun diliyorum."

  Hibya Haber Ajansı